Ahlak
41 Hadis
إِنَّمَا بُعِثْتُ لِأُتَمِّمَ مَكَارِمَ الْأَخْلَاقِ
Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.
أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا
Mü'minlerin iman bakımından en olgunları, ahlak bakımından en güzel olanlarıdır.
الْمُؤْمِنُ الْقَوِيُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ، وَفِي كُلٍّ خَيْرٌ
Güçlü mümin, zayıf müminden daha hayırlı ve Allah'a daha sevgilidir. Her ikisinde de hayır vardır.
لَيْسَ الشَّدِيدُ بِالصُّرَعَةِ، إِنَّمَا الشَّدِيدُ الَّذِي يَمْلِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ
Güçlü olan, güreşte başkalarını yenen değildir. Asıl güçlü, öfkelendiğinde kendini kontrol edebilen kimsedir.
الْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
Müslüman, Müslümanların dilinden ve elinden emin oldukları kimsedir.
إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى طَيِّبٌ لَا يَقْبَلُ إِلَّا طَيِّبًا
Şüphesiz Allah temizdir ve sadece temiz olanı kabul eder.
الْمُؤْمِنُ الْقَوِيُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنْ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ وَفِي كُلٍّ خَيْرٌ
Güçlü mümin, zayıf müminden daha hayırlı ve Allah katında daha sevimlidir. Her ikisinde de hayır vardır.
إِنَّ مِنْ أَحَبِّكُمْ إِلَيَّ وَأَقْرَبِكُمْ مِنِّي مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلَاقًا
Bana sizin en sevimliniz ve kıyamet günü bana en yakın olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır.
إِنَّ اللَّهَ لَا يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأَمْوَالِكُمْ وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعْمَالِكُمْ
Şüphesiz Allah sizin görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.
مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ
Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin.
الْمُؤْمِنُ الْقَوِيُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ وَفِي كُلٍّ خَيْرٌ
Güçlü mümin, zayıf müminden Allah katında daha hayırlı ve daha sevimlidir. Her ikisinde de hayır vardır.
إِيَّاكُمْ وَالظَّنَّ، فَإِنَّ الظَّنَّ أَكْذَبُ الْحَدِيثِ
Şüpheden sakının, çünkü şüphe sözün en yalanıdır.
لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ
Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.
الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ
Müslüman müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez ve onu yalnız bırakmaz.
الْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ الْإِيمَانِ
Haya imandan bir şubedir.
أَلَا وَإِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ، وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ، أَلَا وَهِيَ الْقَلْبُ
Şüphesiz bedende bir et parçası vardır ki, o sağlam olursa tüm beden sağlam olur; o bozulursa tüm beden bozulur. Bilin ki o, kalptir.
لَا تَحَاسَدُوا وَلَا تَنَاجَشُوا وَلَا تَبَاغَضُوا وَلَا تَدَابَرُوا وَلَا يَبِعْ بَعْضُكُمْ عَلَى بَيْعِ بَعْضٍ وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إِخْوَانًا
Birbirinize haset etmeyin, fiyatları yapay olarak yükseltmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin ve birbirinizin alışverişine müdahale etmeyin. Allah'ın kulları olarak kardeş olun.
الْقَنَاعَةُ كَنْزٌ لَا يَفْنَى
Kanaat, tükenmez bir hazinedir.
الْكَذِبُ يَهْدِي إِلَى الْفُجُورِ، وَإِنَّ الْفُجُورَ يَهْدِي إِلَى النَّارِ
Yalan kötülüğe götürür ve kötülük de cehenneme götürür.
إِذَا غَضِبَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْكُتْ
Biriniz öfkelendiğinde sussun.
خَيْرُ النَّاسِ أَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ
İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olanıdır.
مَنْ قَطَعَ رَحِمَهُ لَمْ يَدْخُلِ الْجَنَّةَ
Kim akrabalık bağlarını koparırsa cennete giremez.
إِنَّ الرِّفْقَ لَا يَكُونُ فِي شَيْءٍ إِلَّا زَانَهُ، وَلَا يُنْزَعُ مِنْ شَيْءٍ إِلَّا شَانَهُ
Yumuşaklık hangi şeyde bulunursa onu güzelleştirir, hangi şeyden çekilirse onu çirkinleştirir.
الدِّينُ النَّصِيحَةُ
Din nasihattir.
التَّاجِرُ الصَّدُوقُ الْأَمِينُ مَعَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ
Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.
مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا
Bizi aldatan bizden değildir.
إِنَّ الْمُؤْمِنَ لَيُدْرِكُ بِحُسْنِ خُلُقِهِ دَرَجَةَ الصَّائِمِ الْقَائِمِ
Mü'min, güzel ahlakı sayesinde oruç tutup gece namaz kılanın derecesine ulaşır.
غُضَّ بَصَرَكَ
Gözünü yere indir.
مَنْ هَجَرَ أَخَاهُ سَنَةً فَهُوَ كَسَفْكِ دَمِهِ
Kim kardeşini bir yıl boyunca terk ederse, kanını dökmüş gibidir.
مَنْ غَرَسَ شَجَرَةً فَلَهُ أَجْرٌ بِكُلِّ مَا يُؤْكَلُ مِنْهَا
Kim bir ağaç dikerse, ondan yenen her şeyden dolayı sevap alır.
الْمُؤْمِنُ الْقَوِيُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ، وَفِي كُلٍّ خَيْرٌ
Güçlü mü'min, zayıf mü'minden daha hayırlı ve Allah katında daha sevgilidir. Her ikisinde de hayır vardır.
الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ، وَغَمْطُ النَّاسِ
Kibir, hakkı reddetmek ve insanları küçümsemektir.
الْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
Müslüman, diğer müslümanların dilinden ve elinden emin oldukları kimsedir.
إِيَّاكُمْ وَالظَّنَّ، فَإِنَّ الظَّنَّ أَكْذَبُ الْحَدِيثِ
Zandan sakının, çünkü zan sözün en yalancısıdır.
مَنْ لَا يَرْحَمْ لَا يُرْحَمْ
Merhamet etmeyen, merhamet görmez.
لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ
Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez.
الْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
Müslüman, diğer müslümanların dilinden ve elinden emin olduğu kimsedir.
خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ
En hayırlınız Kuran'ı öğrenen ve öğretendir.
إِنَّ مِنْ أَحَبِّكُمْ إِلَيَّ وَأَقْرَبِكُمْ مِنِّي مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلَاقًا
Kıyamet gününde bana en sevimli ve meclisimde bana en yakın olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır.
لَيْسَ الْمُؤْمِنُ بِالطَّعَّانِ وَلَا اللَّعَّانِ وَلَا الْفَاحِشِ وَلَا الْبَذِيءِ
Mümin, başkalarını aşağılayan, lanet eden, çirkin ve kaba konuşan değildir.
الْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
Müslüman, diğer müslümanların dilinden ve elinden emin olduğu kimsedir.

