İlim
22 Hadis
مَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا، سَهَّلَ اللَّهُ لَهُ بِهِ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ
Kim ilim aramak için bir yola girerse, Allah ona cennet yolunu kolaylaştırır.
طَلَبُ الْعِلْمِ فَرِيضَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ
İlim öğrenmek her Müslüman'a farzdır.
إِذَا مَاتَ الْإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَمَلُهُ إِلَّا مِنْ ثَلَاثٍ: صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ، أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ، أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ
İnsan öldüğünde, amelleri kesilir. Ancak üç şey müstesna: sadaka-i cariye, faydalanılan ilim veya kendisine dua eden salih evlat.
مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقِّهْهُ فِي الدِّينِ
Allah kime hayır dilerse, ona dinde derin anlayış verir.
مَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا سَهَّلَ اللَّهُ لَهُ بِهِ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ
Kim ilim öğrenmek için bir yol tutarsa, Allah ona cennet yolunu kolaylaştırır.
طَلَبُ الْعِلْمِ فَرِيضَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ
İlim öğrenmek her Müslüman üzerine farzdır.
مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقِّهْهُ فِي الدِّينِ
Allah kimin için hayır dilerse ona dinde anlayış verir.
مَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا سَهَّلَ اللَّهُ لَهُ بِهِ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ
Kim ilim öğrenmek için bir yola girerse, Allah ona cennet yolunu kolaylaştırır.
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ تَعْدِلُ ثُلُثَ الْقُرْآنِ
De ki: O, Allah'tır, Tek olan - Kur'an'ın üçte birine denktir.
اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ - مَنْ قَرَأَهَا فِي دُبُرِ كُلِّ صَلَاةٍ مَكْتُوبَةٍ لَمْ يَمْنَعْهُ مِنْ دُخُولِ الْجَنَّةِ إِلَّا أَنْ يَمُوتَ
Allah, O'ndan başka ilah yoktur, Diri'dir, Kayyum'dur - Kim her farz namazın ardından Ayetel Kürsi'yi okursa, cennete girmesine ölümden başka bir şey engel olmaz.
مَنْ قَرَأَ حَرْفًا مِنْ كِتَابِ اللَّهِ فَلَهُ بِهِ حَسَنَةٌ، وَالْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا
Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa, bunun karşılığında bir sevap kazanır ve sevap on katına çıkarılır.
إِذَا قَرَأَ ابْنُ آدَمَ السَّجْدَةَ فَسَجَدَ، اعْتَزَلَ الشَّيْطَانُ يَبْكِي، يَقُولُ: يَا وَيْلَهُ، أُمِرَ ابْنُ آدَمَ بِالسُّجُودِ فَسَجَدَ فَلَهُ الْجَنَّةُ، وَأُمِرْتُ بِالسُّجُودِ فَأَبَيْتُ فَلِيَ النَّارُ
Âdemoğlu secde ayetini okuyup secde edince, şeytan ağlayarak çekilir ve der ki: Vay başıma! Âdemoğluna secde emredildi ve secde etti, onun için cennet var. Bana da secde emredildi, ama ben reddettim, benim için de cehennem var.
مَنْ قَرَأَ سُورَةَ الْكَهْفِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ، أَضَاءَ لَهُ مِنَ النُّورِ مَا بَيْنَ الْجُمُعَتَيْنِ
Kim Cuma günü Kehf suresini okursa, iki Cuma arasında onun için bir nur parlar.
مَنْ حَفِظَ عَشْرَ آيَاتٍ مِنْ أَوَّلِ سُورَةِ الْكَهْفِ عُصِمَ مِنَ الدَّجَّالِ
Kim Kehf suresinin başından on ayet ezberlerse, Deccal'dan korunur.
مَنْ قَرَأَ آيَةَ الْكُرْسِيِّ دُبُرَ كُلِّ صَلَاةٍ مَكْتُوبَةٍ، لَمْ يَمْنَعْهُ مِنْ دُخُولِ الْجَنَّةِ إِلَّا أَنْ يَمُوتَ
Kim her farz namazın ardından Ayetel Kürsi'yi okursa, onu cennete girmekten ölümden başka hiçbir şey alıkoymaz.
مَا اجْتَمَعَ قَوْمٌ فِي بَيْتٍ مِنْ بُيُوتِ اللَّهِ، يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ، وَيَتَدَارَسُونَهُ بَيْنَهُمْ، إِلَّا نَزَلَتْ عَلَيْهِمُ السَّكِينَةُ، وَغَشِيَتْهُمُ الرَّحْمَةُ، وَحَفَّتْهُمُ الْمَلَائِكَةُ، وَذَكَرَهُمُ اللَّهُ فِيمَنْ عِنْدَهُ
Allah'ın evlerinden birinde bir topluluk toplanıp Allah'ın kitabını okumaz ve aralarında öğrenmezlerse, mutlaka üzerlerine huzur iner, rahmet onları kuşatır, melekler onları sarar ve Allah onları katındakilere anlatır.
مَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا سَهَّلَ اللَّهُ لَهُ بِهِ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ
Kim ilim öğrenmek için bir yola girerse, Allah ona cennete giden bir yolu kolaylaştırır.
مِنْ حُسْنِ إِسْلَامِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لَا يَعْنِيهِ
Kişinin İslam'ının güzelliğinden biri, kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesidir.
أَلَا ذِكْرُ اللَّهِ صَبَاحًا وَمَسَاءً خَيْرٌ مِنَ الْجِهَادِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ
Sabah akşam Allah'ı zikretmek, Allah yolunda cihad etmekten daha hayırlıdır.
مَنِ اسْتَغْفَرَ اللَّهَ فِي كُلِّ يَوْمٍ مِائَةَ مَرَّةٍ حُطَّتْ خَطَايَاهُ وَإِنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ الْبَحْرِ
Her gün yüz defa Allah'tan af dileyen kimsenin günahları, denizin köpüğü kadar olsa bile bağışlanır.
مَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا، سَهَّلَ اللَّهُ لَهُ بِهِ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ
Kim ilim aramak için bir yola girerse, Allah ona Cennet'e giden bir yolu kolaylaştırır.
إِذَا مَاتَ الْإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَمَلُهُ إِلَّا مِنْ ثَلَاثٍ: صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ، أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ، أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ
İnsan öldüğü zaman ameli kesilir, ancak üç şey müstesna: sadaka-i cariye, faydalanılan ilim veya kendisi için dua eden salih evlat.

