مَنْ قَالَ دُبُرَ كُلِّ صَلَاةٍ: سُبْحَانَ اللَّهِ ثَلَاثًا وَثَلَاثِينَ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ ثَلَاثًا وَثَلَاثِينَ، وَاللَّهُ أَكْبَرُ ثَلَاثًا وَثَلَاثِينَ، فَتِلْكَ تِسْعَةٌ وَتِسْعُونَ، وَقَالَ تَمَامَ الْمِائَةِ: لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، غُفِرَتْ خَطَايَاهُ وَإِنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ الْبَحْرِ
Tercüme
Kim her namazın ardından: Sübhanallah (33 defa), Elhamdülillah (33 defa), Allahu Ekber (33 defa) diyerek doksan dokuza ulaşır ve yüzü tamamlamak için: Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamd ve hüve alâ külli şey'in kadir derse, denizin köpüğü kadar olsa bile günahları bağışlanır.
Ravi
Ebu Hureyre
Kaynak
Sahih-i Müslim
Müslim 597

